Öne Çıkan Turlar
Fener Balat Kültür Turları İçin Tıklaİstanbul’u tanımaya Fener Balat kültür turları ile başlayabilirsiniz. Musevi ve Rum mahallelerinin size anlatacak hikayeleri var.
İstanbul’da gezilecek, görülecek, keşfedilecek yerler saymakla bitmez. Asırlar boyu sayısız millete, kültüre, dile ve nicesine kucak açmış olan bu şehri tanımaya ara sokaklarından, çeşme başlarından, en ücra köşelerinden başlayın. Bazen nerede olduğunuzu bilmeden, haritalara bakmadan yürüyün buralarda, kaybolun. Fener Balat’ın anlattığı Musevi ve Rum hikayelerine kulak verin. Ne kadar çok anı barındırdığını görünce siz de çok şaşıracaksınız.
Haliç’in yamacında hikayeleri, evleri ve hatıraları birbirine komşu olan iki mahalle Fener ve Balat. Biri Musevi diğeri Rum halkına kucak açmış uzun yıllar. İsimleri birbirinden ayrılmadan beraber anılan Fener Balat, dik yokuşları ve sık merdivenleri ile kendine has bir yeryüzü şekli oluşturmuş adeta. Buraya geldiğinizde rengarenk boyalı evler, kiliseler, patrikhaneler ve simge durumundaki birbirinden şirin kafeleri görebilirsiniz. Duraklardan ağır ağır geçerken, geçmişten belki ta 16. yüzyıldan hikayeler dinlersiniz.
İstanbul’un fethinin ardından Müslüman halkla tanışan Fener Balat, bu tarihten itibaren çok dinli kozmopolit bir yapıya bürünür. Avrupa’nın ezdiği Yahudi nüfusa da kapılarını açınca, kilise çanlarının ezan seslerine karıştığı, camilerin, kiliselerin, sinagogların iç içe yaşadığı, kültürden yana epey zengin bir muhit haline gelir. İstanbul’da inançların kardeşliğini en yakından görüp iliklerinize kadar hissetmek isterseniz açık hava müzesi tadında olan Fener Balat’tan başlayın deriz. Peki Fener Balat’a doğru çıkacağınız bu turda hangi değerleri ziyaret edebilirsiniz?
İstanbul’un fethinden sonra Fener ve Balat semtlerindeki Hristiyan halkın çoğunluğu İtalya, Ege Adaları ve Fransa’nın çeşitli bölgelerine göç eder. Fatih, İstanbullu Ortodoksları kente geri çağırır. Ekler, “Geriye döndüğünüzde kendi dilinizi, inancınızı en güzel biçimde yaşamaya devam edebileceksiniz” der. Ortodoksları ait oldukları topraklara geri çağırmak için attığı adımların belki de en güzel göstergesidir bu mektep.
Fener semtinin simgesi sayılabilecek bu yapı, 1454 yılında kurulmuştur. Ancak bugün kırmızı tuğlarla örülü hali Fener Rum Erkek Lisesi’nden mezun mimar Dimadis’in eseridir. İtalya ve İspanya’da yaptığı şatolarla ünlenen Dimadis’in Marsilya’dan özel olarak getirttiği kırmızı tuğla ve granitler yapıyı bugünkü ihtişamlı haline ulaştırmıştır. Tarih boyunca Patrikhane Akademisi, Kırmızı Okul, ve Mekteb-i Kebir gibi çeşitli adlarla da anılan Fener Rum Erkek Lisesi Haliç’in en gösterişli yapılarından biridir.
19. yüzyıla kadar İstanbul’da yaşayan Bulgar azınlıkların, artan milliyetçilik hareketleri sebebiyle kendi dillerinde ve kendilerine ait bir kilise talebiyle ortaya çıkmış bu eşsiz yapı. Rum Ortodoks Kilisesi’ne bağlı olan Bulgar azınlıklar için önce daha küçük ahşap bir kilise yapılmış. Çıkan bir yangın neticesinde kilise harap olunca yeni bir kilise yapılması gerekti. Zeminin beton yapıya elverişli olmaması sebebiyle de demir iskelet kullanılmasını tercih eder Ermeni mimar Hovsep Aznavur. Bunun üzerine 1871’de gotik tarzda bir kilise inşa edilir Viyana’da ve gemilerde taşınarak parçalar halinde buraya getirilir. Dünyada ayakta kalan tek demir kilise unvanını taşıyor.
Balat’taki en büyük sinagog olan Ahrida Sinagogu’nun İstanbul’un fethinden önce de var olduğu biliniyor. Bu sinagog içerisinde en dikkat çekici yer şüphesiz Tevrat okuma kürsüsünün bir gemi burnunu andırmasıdır. Kimilerine göre kürsünün bu duruşu Nuh’un Gemisi’ni kimilerine göre ise Sefaradları İspanya’dan Osmanlı’ya getiren Osmanlı kadırgalarını simgeler.
Bulgaristan’ın Niğbolu (Yanbol) bölgesinden göç eden ve Balat’a yerleşen Yahudi halk tarafından kurulmuştur. Yağlıboya doğa resimlerinin süslediği tavan, Tevrat rulolarının muhafaza edildiği sedef oymalı ahşap Ehal ve Azara denen kadınlar bölümü göz alıcı bir güzelliktedir.
Ortodoks dünyanın ruhani önderi konumunda bulunan Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi, dünyada Constantinopolis Ekümenik Patrikhanesi olarak bilinir. Başında Patrik Bartolomeos’un da olması sebebiyle bu yapının hem Anadolu için hem de dünya için çok önemli olduğunu söyleyebiliriz.
Görebileceğiniz en görkemli ikona duvarının burada olduğunu biliyor muydunuz? Göz alıcı bu duvarın iki usta tarafından 40 senede yapıldığı söyleniyor.
Fener Balat’a gelmeden önce göreceğiniz renklere hazırlayın kendinizi. Çünkü birbirinden farklı ve canlı renklerde boyanmış 2 – 3 katlı şirin mi şirin evlerin önünden geçerken fotoğraf çekmeden duramayacaksınız. Çok güzel anılar biriktireceğiniz bu sokaklarda sizi mezatlar, tarihi fırınlar, kafeler ve nice manzara karşılayacak.
Fener Balat bu kadar mı? Elbette değil; Gül Cami, Surp Hresdagabet Kilisesi, Ferruh Kethuda Camii, Ayvansaray Panayia Balinu Kilisesi ve daha nice değeri var ve her biri ziyaretçisini bekliyor.
Katman katmandır İstanbul. Kendisini görmek, bilmek, tanımak isteyene açar kapılarını. Siz de İstanbul’la tanışmak istiyor musunuz? O halde Fener Balat kültür turları için Antonina’ya gelin. Uzman rehberlerin bilgi dolu anlatımları eşliğinde keyifle keşfedin.
Peki Fener Balat’ı keşfederken damağınızda da bir lezzet bırakmak istemez misiniz? Bugünü tüm duyu organlarınızda hatırası kalacak şekilde anılarınızda saklayın diye öğle yemeğimizi Tarihi Agora Meyhanesi’nde alıyoruz. Uzun bir masanın etrafında oturup hem Fener Balat’ı konuşuyor hem de leziz mi leziz yemeklerimizi yiyoruz. Hafızalardan silinmeyecek Fener Balat hafızamıza bir de damak tadı ekliyoruz.
Fener Balat Kültür Turları İçin Tıkla Turu Paylaş