from 0 review
20 - 24 Şubat 2021
Kültür Turu
5 Gün 4 Gece
Türkçe
SADABAD SARAYLARI VE BAHÇELERİ – YEŞİL SARAY – BEYAZ SARAY – GÜZEL SANATLAR MÜZESİ – NİAVARAN SARAYI – AHMED ŞAH KÖŞKÜ – PEHLEVİ KÜTÜPHANESİ – CİHANNAME KÖŞKÜ – TAHRAN MALİK MÜZESİ -NAGERESTAN İRAN RESİM SANATI MÜZESİ – İRAN ULUSAL MÜCEVHER MÜZESİ – SANAT GALERİLERİ – SANAT BAHÇESİ – FİRDEVSİ KÖŞKÜ – İRAN SİNEMA MÜZESİ – REZA ABBASİ MÜZESİ – CAM ESERLERİ MÜZESİ
Derin köklere dayanan toplumsal bilinçaltıyla özgün kültürünü ve destanlarını yaratan kadim ülkede, başkent Tahran’ın kültür yüklü sanat dünyasına doğru yolculuğa çıkmaya ne dersiniz?
İran’ı keşfetmeye değer kılan en önemli özellik, yeryüzündeki tüm kültürleri hızla tek tipleştiren acımasız küreselleşme sürecine rağmen kendine özgü değerlerini ve karakterini ısrarla koruması. İran halkı, derin köklere dayanan kolektif bilinçaltıyla kendi sanat ekolünü ve masallarını yaratmış. Son yıllarda gerek sinemasıyla gerekse yenilenen müze ve saraylarıyla adından söz ettiren ülkenin başkenti Tahran ise geleneksel dokusundan ilham alan modern sanat mekânlarıyla ziyaretçilerine “yereli yerinde” yaşatıyor. Bu anlamda henüz efsanevi Çarsu Sinema Salonu’nda film izlemediyseniz, Vahdet Konser Salonu’nda klasik ve folklor performansları dinlemediyseniz çok şey kaçırıyorsunuz demektir.
İran’ın tanınmayan ya da az bilinen yüzlerinden biri de köklü sanat geleneğidir. Dört yıldızlı otelimizde üç öğlen, iki akşam yemeği ikramı ile ayrıcalık kazanan turumuz, İran sinemasından yerel resim ve geleneksel minyatür sanatlarının tarihi süreçlerine dek uzanan müze içi seminerleriyle de fark yaratıyor. Sadabad ve Niavaran Sarayları’nın yanı sıra, müzeler, köşkler, kasırlar, kütüphaneler ve sanat galerileri ziyaretleriyle unutulmaz bir kültür deneyimine dönüşen turumuz, Pers ve Sasani dönemi altın eserlerini, şahların görkemli mücevher koleksiyonlarını ve İran resim sanatının en çarpıcı örneklerini görebilme fırsatı da sunuyor. Bu özel deneyime sizi de davet ediyoruz.
Türkiye’nin her yerinden İstanbul’a ücretsiz bağlantı uçuş hizmetimiz vardır.Ayrıntılı bilgi için 444 54 18 nolu numarayı arayabilirsiniz.
İstanbul Yeni Havaalanı'nda sabah 07:30’de buluşuyoruz. Bilet ve pasaport işlemlerinin ardından, Türk Hava Yolları’nın TK870 sayılı seferi ile 10.15’da hareket ediyoruz. 3 saat 20 dakikalık uçuştan sonra Tahran Havaalanı’na saat 14.00’te varıyoruz. Pasaport işlemlerinin ardından otobüsümüz ile buluşuyor ve havaalanından hareket ediyoruz. Bir saatlik yolculuktan sonra Tahran’a varıyoruz. Tahran’da göreceğimiz ilk yer Nageristan Müzesi’dir. Geleneksel İran Resim Sanatı’nın köklerini Safevi hatta daha önceki dönemler olan İlhanlılarda aramak gerekir. Nagerestan Müzesi İran resmine Batılı Resim anlayışını getirmiş olan Kemal Ül Mülk dahil olmak üzere, 19. ve 20. yüzyıl İran Resim Sanatı’nın en güzel örneklerine sahiptir. Bu müzeyi ziyaret ettikten sonra Tahran’ın en önemli caddesi olan Veli Asır Caddesi’nde panoramik turu yapıyor, sonra da otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeğimiz otelde.
Kahvaltının ardından otelden hareket ediyoruz. İlk ziyaret yerimiz Kaçar döneminde yapılmış ve Pehlevi dönemi ilaveleriyle Tahran’ın en önemli saray komplekslerinden olan Sadabad Sarayları. 110 hektarlık bir arazi üzerine kurulan bu kompleks 18 saraydan ile köşkten oluşur. Eski adı Shahvand Sarayı olan Yeşil Saray göreceğimiz ilk yapıdır. Beyaz Saray ise Şah Muhammed Rıza Pehlevi döneminde yazlık saray olarak inşa edilmiştir. Bu sarayın 54 ünitesinin dekoruyla bizzat Şahbanu Farah Diba ilgilenmiştir. Sadabad Sarayları’ndaki son ziyaret yerimiz İran Resim Sanatı’nın en güzel resim örneklerinin görülebileceği Güzel Sanatlar Müzesi’dir. Safevi Dönemi’nden (16. ve 17. yy) Kaçar Dönemi’ne (19. Yy) kadar resim sanatının en güzel örneklerinin yanı sıra, Sohrab Sepheri, Hossein Mahjobi, Faramarz Pir Aram, Hossein Zende Roodi ve minyatür ustası Hossein Behzad’ın eserlerini de görüyoruz. Öğlen yemeğini yerel bir restoranda alıyoruz. Molanın ardından Tahran’ın ikinci en önemli saray yapıları olan Niavaran Sarayı’nı ziyaret ediyoruz. Niavaran Sarayı 1968 yılında son İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi tarafından inşa edilen saray, 1979 yılında İran İslam Devrimi’ne kadar Pehlevi Ailesi’ nin ikametgahı olarak kullanılmıştır. İkinci ziyaret yerimiz Ahmed Şah Köşkü’dür. 1925 yılında devrilene kadar son Kaçar Şahı Ahmed Şah tarafından kullanılan köşk Şah Muhammed Rıza Pehlevi’nin de Özel Çalışma Ofisi olarak kullanılmıştır. Pehlevi Ailesi’nin muhteşem Özel Kütüphanesi’ni de gördükten sonra son ziyaret yerimiz olan Cihanname Köşkü’ne gidiyoruz. Cihanname Köşkü Farah Diba’nın özel Sanat Koleksiyonu’nun sergilendiği yerdir. Geroge Brack, Paul Gaugain, Paul Klee, Pablo Picasso, Camille Pissaro, Pierre Auguste Renoir, Diego Giacometti, Fernard Leger, Marc Chagall, Henry Moore gibi dünyaca ünlü sanatçıların eserlerini görüyoruz. Ziyaretlerden sonra saray bahçesinin cafesinde dinleniyor ve sanat konuşuyoruz.. Ziyaretten sonra otelimize dönüyoruz.
Kahvaltının ardından hareket ediyor ve Ulusal Arkeoloji Müzesi’nin hemen yanında 10 dönümlük bir alanda, görkemli mimari süslemelerin yer aldığı bir bina olan Malik Müzesi’ni ziyaret ediyoruz. Yetmiş bin nadir kitap, on dokuz bin el yazması, üç bin antik para, sayısız obje, hat, tablo ve halıyı görüyoruz. Öğlen yemeği yerel bir restoranda alıyoruz. Öğleden sonra İran mücevher sanatının en güzel koleksiyonunun sergilendiği İran Ulusal Mücevher Müzesi’ni ziyaret ediyoruz. Safevi, Afşar, Kaçar dönemlerinin ve Nadir Şah’ın Delhi Sultanlığı’ndan ganimet olarak elde ettiği mücevher koleksiyonlarının yanısıra, Farah Diba’nın, Prenses Süreyya’nın çok özel günlerde kulandıkları ve 1960’larda “Hayat Mecmuası”ndan görebildiğimiz ve ünlü Paris’li mücevher ustalarının işledikleri çok Özel Pehlevi Mücevherleri koleksiyonunu görüyoruz. Ziyaretten sonra İran günümüz İran Modern Resim Sanatı’nın izinde bir tur yapıyoruz. Tahran’ın Bohem hayatının yaşandığı mahalleye gidiyor ve sayıları 100’e yakın birbirinden etkileyici Sanat Galerileri’nin bulunduğu semti geziyoruz. Son durağımız Sanat Bahçesi olarak adlandırılan ve içinde sanat galerileri, sergi salonları, tiyatro ve cafelerin bulunduğu Sanat Merkezi’ni geziyoruz. Ziyaretlerden sonra otelimize dönüyoruz.
Bu akşam İran Jam Orkestrası’nın sahne alacağı ve İran‘ın en önemli konser mekanı olan Vahdet Konser Salonu’na gidiyor. Klasik ve Folklor enstrümantalden oluşan muhteşem bir gösteriye Müzik şölenine katılıyoruz (pragram belli olduğunda ilan edilecektir).
Kahvaltıdan sonra Kaçar Hanedanlığı döneminde Nasreddin Şah zamanında inşa edilmiş Firdevs Bahçeleri’nin içinde bulunan Fridevsi Köşkü’nü ziyaret ediyoruz. Uzun yıllar süren bir restorasyon sonucu bu olağanüstü köşk restore edilerek İran Sinema Müzesi’ne ev sahipliği yapmaktadır. İran Sineması son 30 yıl Dünya ve Avrupa sinemasında söz sahibi olmuş sinemalardan olmuştur. ev sah ziyaret ediyoruz. İran Sineması’nın büyük ustaları olan Abbas Kiarostami, Azatollah Entazami, Jamal Omid, Amir Esbati, Behzad Rahimian ve Azizollah Sa’ati’nin değerli çabaları ve katkılarıyla kurulmuş İran Sinema Müzesi’nde bulunan 12 sergi salonunu geziyor ve kısa bir film izliyoruz. Öğlen yemeğini Firdevs Bahçesi’nde yer alan modern bir cafede alıyoruz. Öğleden sonra Ahameniş, Sasani ve Safevi dönemi altın işlemeler koleksiyonları ile en değerli İran minyatürlerinin sergilendiği Reza Abbasi Müzesi ile Cam Eserleri Müzesi’ni gezdikten sonra otelimize dönüyoruz. Akşam yemeğimiz yerel restoranda olacaktır.
Kahvaltıdan sonra saat 12.00’de hareket ediyor ve bir saatlik yolculuktan sonra Tahran Havaalanı’na varıyoruz. Bilet ve pasaport işlemlerinin ardından, Türk Hava Yolları’nın TK871 sayılı uçuşu ile saat 15.05’te hareket ediyor ve saat 18.20’da İstanbul Yeni Havaalanı’na varıyoruz.
Gelen kutunuza harika bilgiler gönderiyoruz