-
Öne Çıkan Turlar
Yolumuz, UNESCO Dünya Kültür Mirası Safranbolu’da başlıyor. Türk – Osmanlı mimarisinin nadide örneklerini barındıran Safranbolu, âdeta bir açık hava müzesi gibi… Derin bir vadinin iki yamacına kurulan bu tarihi ilçede birbirinden lezzetli yöresel yemekler, zamanın bir kum saati gibi “ağır ağır” ilerlediği çarşılar ve “huzur dolu” havuz başı sohbetleri sizleri bekliyor. Yörenin ulu ağaçlar gibi sessiz ve görkemli evleri ise bize çocukluğumuzun anılarında kalmış eski zaman hikâyeleri anlatıyor. Hemen her köşe başında bir eski zaman fotoğrafı gibi karşımıza çıkan mekânlara hayranlıkla bakarken hayal gücünüzün kıpırdadığını hissedeceksiniz.
Yolumuzun devamındaki Kastamonu ise koynunda muhteşem zenginlikler saklıyor. Asırlık konaklar, vahşi kanyonlar, ahşap camiler ve elbette deniz ürünlerinden çekme helvasına uzanan enfes lezzetler… Küre Dağları, uçsuz bucaksız ormanlarıyla tek kelimeyle ruhumuzu arındırıyor. Bizlere de bu zenginlikleri yaşamak düşüyor. İçinde bulunduğumuz yaz günleri, Erfelek Şelalelerine gitmenin tam sırası… Çünkü bu mevsimde ıhlamur ağaçlarının dalları güneşte ısındıkça etrafa müthiş bir tazelik yayılıyor. Meşe, gürgen ve kestane ağaçlarıyla bezeli yemyeşil bir cangılın içine dağılmış onlarca şelalenin sunduğu güzellikler, bütün yorgunluklarımızı almaya yetiyor. Fotoğraf makinelerimizle bu muhteşem doğayı belgelerken, kuş ve su sesleri müziğimiz oluyor. Yaklaşık üç bin yıllık geçmişe sahip tarihî bir liman kenti olan Sinop ise, Anadolu’nun kuzey ucundan Karadeniz’e doğru uzanan ince bir yarımada üzerine kurulmuş. Geçmişi Amazon kraliçesi Sinope’den denizci Argonatlara kadar uzanan kent, Karadeniz’in azgın dalgalarından kaçan denizcilerin en önemli sığınaklarından biri olmuş. Türkiye’nin tek fiyordu olarak tanınan Hamsilios Koyu, bölgeyi keşfetmek için iyi bir başlangıç noktası. Bir sonraki durağımız, Türkiye’nin en kuzey noktası olan İnceburun oluyor. Katılaşmış lav ve tüflerden oluşan bölgedeki İnceburun Deniz Feneri ise bir buçuk asırdır Karadeniz’in hırçın dalgalarından kaçan denizcilere yol gösteriyor.
Gezimize katılacak misafirlerimizle saat 07.00’de Taksim AKM önünde, 07.30’da ise Kadıköy Haldun Taner Sahnesi önünde buluşuyoruz ve İstanbul’dan ayrılıyoruz. Yolda kısa bir mola verip dinlendikten sonra toplamda yaklaşık beş saatlik bir yolculukla UNESCO tarafından koruma altına alınan tarihi Safranbolu’ya ulaşıyoruz. Hıdırlık Tepesi’nden eski Safranbolu’nun panoramik görüntüsünü izleyerek öğle yemeği için Safranbolu’nun eski çarşı kısmına geçiyoruz. Yemekten sonra Cinci Han ve Hamamı, Köprülü Mehmet Paşa Camii ve avlusundaki güneş saatini ve dışarıdan Kaymakamlar Konağı’nı görüyoruz. Sonraki durağımız Tokatlı Kanyonu üzerinde asılı duran Cam Teras. Buradan manzaranın keyfini çıkardıktan sonra tarihi Safranbolu’daki otelimize geçiyoruz. Konaklama ve akşam yemeğimiz Asmalı Konak Butik Otel’dedir. http://asmalikonakotel.com/
Otelimizde alacağımız kahvaltının ardından Küre Dağları Milli Parkı’na doğru yola çıkıyoruz. Bir buçuk saatten biraz fazla bir yolculuk bizi Küre Dağları’na ulaştırıyor. Küre Dağları Milli Parkı, barındırdığı endemik bitkiler ve zengin florayla Avrupa’nın biyoçeşitlilik açısından önemli ekolojik noktalarından biri. Avrupa’nın en seçkin koruma alanlarını simgeleyen “Pan Parks” sertifikasına Türkiye’den sahip tek milli park Küre Dağları Milli Parkı. Milli Park tampon bölge uygulamasıyla dış etkenlerden korunuyor. Buradaki Horma Kanyonu ilk uğrak noktamız. Karstik yapıya sahip kanyonda suların oyduğu dev taş kazanlar müthiş bir görsellik sunuyor. Fotoğraf meraklıları için Horma Kanyonu Karadeniz’in eşsiz güzelliklerini gözler önüne seriyor. Buradaki yürüyüş platformlarından manzaranın keyfini çıkardıktan sonra hemen yakındaki Pınarbaşı’na gidiyoruz. Pınarbaşı’nda alacağımız öğle yemeğinin ardından Daday’dan geçerek buranın doğal güzelliğine tanıklık ediyoruz. Bir buçuk saat sürecek bir yolculukla Kastamonu kent merkezine ulaşıyoruz. Mustafa Kemal Atatürk’ün şapka inkılabını yaptığı kent olan Kastamonu’da Etnografya Müzesi olarak hizmet veren Liva Paşa Konağı, saat kulesi, belediye binası, Nasrullah Camii kent merkezinde göreceğimiz yerlerden. Bu arada bir küçük not, Mehmet Akif İstiklal Marşımızı ilk kez Nasrullah Camii’nde okumuş. Ziyaretlerimizi tamamladıktan sonra alış veriş için kısa bir serbest zaman vereceğiz. Bu sırada Kastamonu’nun pamuk gibi çekme helvasından veya meşhur Kastamonu pastırmasından alabilirsiniz. Ardından otelimize geçiyoruz. Akşam yemeği ve konaklamamız Uğurlu Konakları’nda. http://kastamonukonaklari.com/
Otelimizde alacağımız kahvaltının ardından Erfelek Şelaleleri’ne doğru yola çıkıyoruz. Kastamonu’ya yaklaşık iki buçuk saatlik mesafedeki Erfelek Takım Şelaleleri irili ufaklı 28 adet şelaleden oluşan bir doğal güzellik. Şelalelerin bulunduğu alan zarar vermeden doğaseverlerin ziyaretine sunulabilmesi için tabiat parkı olarak ilan edilmiş. Doğa içerisindeki bu kısa gezimizden sonra Sinop’a doğru yola devam ediyoruz. Bir saatlik yolculuğun ardından Sinop kent merkezine ulaşıyor ve öğle yemeğimizi alıyoruz. Hazırcevaplığıyla tanınan filozof Diyojen’in memleketi bu şirin kent Karadeniz’in en güzel yerlerinden birisi. Antik çağlardan beri Karadeniz’in en önemli liman kentlerinden olan Sinop MÖ yedinci yüzyılda Helen kolonisi olarak kurulmuş. TÜİK verilerine göre Sinop Türkiye’nin en sakin kenti ve Sinop sakinleri Türkiye’nin en mutlu insanları. Bu durum bundan 2300 yıl önce mutluluğu doğa ile barışık basit bir hayatta bulan antik Yunan filozofu Diyojen’in mirası olsa gerek! Öğle yemeğinden sonra Sinop kent merkezinde ziyaretlerimize devam ediyoruz. Sinop’ta gezilecek görülecek çok şey var. Sinop Arkeoloji Müzesi, Arslantorunlar Konağı ve Sinop Etnografya Müzesi göreceğimiz yerler arasındadır. Akşam yemeğimizi yerel bir restoranda alacağız. Konaklamamız Sinopark Otel’de gerçekleşecektir. http://www.sinoparkotel.com/
Otelde alacağımız kahvaltının ardından ilk uğrak noktamız Türkiye’deki tek fiyort oluşumu olarak kabul edilen Hamsilos Koyu. Hamsilos Koyu’nu gezip fotoğrafladıktan sonra Türkiye’nin en kuzey noktası olan İnceburun’a geçiyoruz. Katılaşmış lav ve tüflerden oluşan İnceburun Anadolu’nun en kuzeyinde yer alıyor. Buradaki İnceburun Deniz Feneri ise bir buçuk asırdır Karadeniz’in hırçın dalgalarından kaçan denizcilere sıcak bir yuvanın müjdecisi, yol gösteren bir kılavuz olagelmiş. 6 kuşaktır bu fenerin bakımını üstlenen Çilesiz Ailesi ise teknolojiye uyum sağlayan fenerin artık son kez bekçiliğini yapıyor. Kara deryaların fenerini ziyaretimizden sonra bir saatlik mesafede yer alan görmeye değer bir başka Karadeniz ilçesi Boyabat’a uzanıyoruz. Sarp bir tepe üzerinden ilçeyi selamlayan Boyabat Kalesi’ni uzaktan fotoğraflayarak Osmanlı sivil mimarisinin özgün örenklerini sunan ahşap tarihi evleri görüyoruz. Boyabat‘ta alacağımız öğle yemeğinin ardından Samsun’a hareket ediyoruz. Kısa bir şehir turu yaptıktan sonra Samsun Havalimanı’na devam ediyor, Türk Hava Yolları’nın TK2811 sefer sayılı uçuşuyla 19.00’da İstanbul’a hareket ediyoruz. İstanbul Havalimanı’na varışımız saat 20.30’da. Bir başka hayal tadında gezimizde buluşmak üzere hoşça kalın.
Tur fiyatına, yasayla zorunlu kılınan Zorunlu Paket Tur Sorumluluk Sigortası dahildir. Bu sigorta poliçesi 1618 Sayılı Yasanın öngördüğü şartları taşımakta olup Acente ve Havayolu şirketinin iflası halinde kullanılan bir teminattır.
Tur ücretine Seyahat Sağlık ve İptal Sigortası dâhil değildir. Dileyen misafirlerimiz mücbir sebeplerle son anda turun iptal edilmesi halinde toplam tur bedelinin yüzde 75’ine kadar
iade almayı mümkün hale getiren iptal sigortası dâhil, tıbbi tedavi teminatları, bagaj kaybı gibi teminatların geçerli olduğu ek sigortayı alabilirler. Bu ek sigorta ve güvence paketi tura kayıt yaptırıldığı andan itibaren en geç 24 saat içerisinde alınmalıdır. Tura kayıt olduktan 24 saat sonrasında alınan sigortalarda ise iptal teminatı hariç sağlık ve bagaj kaybı gibi diğer teminatlar geçerli olmaktadır.
Sözü edilen ek teminatları kapsayan sigorta poliçesi bu tur için 69 TL olup dileyen misafirlerimiz tura kayıt esnasında yaptırabilirler. 70 yaş ve üstü misafirlerimize %100 sürprim uygulanmaktadır.
· Tur en az 8 katılımcı ile kalkış garantilidir.
· Gezi programlarımız mevsim koşullarına en uygun ziyaret noktaları seçilerek ve açık havada daha fazla zaman geçireceğimiz şekilde düzenlenmiştir.
· Antonina Turizm gezi öncesinde misafirlerin onayıyla ateş ölçümü yapmaktadır. Ateş ölçümü sonuçları doküman halinde acentemiz tarafında tutulmaktadır. Rehberin, tur aracı varsa kaptanın ve tüm grup üyelerinin güvenli sonuç vermesiyle gezimiz başlamaktadır. Ölçümde güvenli sonuç vermeyen misafirimiz maalesef geziye kabul edilmemektedir.
· Acentemiz, araç içerisinde yeterince rahat alan sağlamak adına, gezi araçlarımızda tura katılım gösteren misafir sayısının iki katı kadar koltuk bulundurmaktadır. Her ikili koltuğa tek kişi oturabilecek şekilde araç içi düzen oluşturulmuştur.
· Acentemiz, misafirlerimize gezi boyunca kullanmak üzere “Antonina Turizm hijyen kiti” temin etmektedir. Kitin içerisinde kişiye özel günlük bir adet maske ve birer şişe kolonya bulunmaktadır.
· Servis aldığımız mekanlarda Bakanlık Genelgesine uygun olarak COVID-19 şartlarına yönelik sağlık uygulamaları yapıldığı acentemiz tarafından kontrol edilmektedir.
· Sağlık önlemleri gereği, yemeklerimizi gezi programına uygun ve acentemiz tarafından kontrol edilmiş özenli restoranlarda alacağız.
· Sağlık önlemleri gereği, akşam yemeklerimizi konaklama yaptığımız otelimizde alacağız. Akşam yemeği menü bilgisi rehberimiz tarafından aynı gün misafirlere bildirilecektir.
· Gideceğimiz bölgenin coğrafi koşullarına ve hava şartlarına uygun giysi ile tura gelmenizi rica ederiz.
· Tur kaydı, ödemenin yapılması ile kesinlik kazanır. Seyahat sigortasının geçerli olabilmesi için turdan önce “Tur Katılım Sözleşmesi’nin” imzalanması gerekmektedir.
· Mücbir sebepler dışında “Tur Katılım Sözleşmesi’nde” yer alan iptal-iade koşulları geçerlidir.
· Acentemiz, zorunlu durumlarda gezi içeriğine sadık kalmak koşuluyla tur programında değişiklik yapabilir.