from 0 review
12 - 14 Şubat 2021
Kültür Turu
3 Gün 2 Gece
Türkçe
DALYAN – KAUNOS KRAL MEZARLARI – İZTUZU PLAJI – DATÇA –
KNİDOS ANTİK KENTİ – PALAMUT BÜKÜ – HAYIT BÜKÜ – ESKİ DATÇA – REŞADİYE – KIZLAN YEL DEĞİRMENLERİ – AKYAKA – AZMAK ÇAYI
İlkbaharın renklerini, tazeliğini ve canlılığını çok ama çok özlediğimiz günlerde içimizi açacak, yüreklerimizi ısıtacak bu özel turumuz Dalyan’da öğle yemeği ile başlıyor. Caretta caretta deniz kaplumbağalarının gezindiği kumsallar, sazlıklar ve nehirler labirentinin ortasında, tatlı ile tuzlu suyun birbirine karıştığı Dalyan’da doğa, deltayı âdeta bir dantel gibi işliyor. Teknemiz kanalda ağır ağır ilerlerken, yeşilin coştuğu yamaçların ve sarp kayaların arasından geçip gidiyoruz. Rüzgârda öylece salınıp duran sazlıkların ardındaki dev kaya duvarının üzerine oyulmuş Kaunos Kral Mezarları karşımıza çıktığında hayranlık duymadan edemiyoruz.
Dalyan’dan sonra Ege ile Akdeniz arasında bir işaret parmağı gibi uzanan Datça Yarımadası’na uzanıyoruz. Badem çiçekleri, arı vızıltıları ve papatyalı tepeler bizi bekliyor. Ege’de ilkbaharı erkenden yaşayabileceğiniz en iyi adreslerden biri olan Eski Datça’da her şey çocukluğumuzun anılarında kalmış gibi… Küçük bir meydanın çevresine serpilmiş bal rengi taş evlerin süsü, begonviller ve acem çiçekleri… Şair Can Yücel’in uzun yıllarını geçirdiği köyün çevresi en keyifli yürüyüşlerimizden birinin adresi oluyor. Ertesi gün Datça Yarımadası’nda mavi ve yeşilin en güzel tonlarını buluşturan koylar arasında geziniyor, geçmişte çok değerli bilginler ve heykeltıraşlar yetiştirmiş Knidos Antik Kenti’ni, sanatla yoğrulan UKKSA Akademi’yi ve dünya güzeli Datça köylerini keşfediyoruz. Turumuzun sonunda tıpkı antik çağ tarihçisi Strabon’un dediği gibi “Tanrı en sevdiği insanları Datça’ya gönderirmiş.” diyoruz.
Hava koşullarının elverişli olması durumunda, su kuşlarının, tatlı su kaplumbağalarının ve çeşitli balık türlerinin yaşam alanı olan “doğal akvaryum” özelliğine sahip Kadın Azmağı’nda (Azmak Çayı) tekne turu yapıyoruz. Öğle yemeğinden sonra, yerel değerlere sahip çıkarak çevreye saygılı bir yaşam tarzını hedefleyen Yavaş Şehirler Birliği (Cittaslow) üyesi Akyaka’yı geziyoruz. Bozulmamış kent dokusu ve egzoz dumanından uzak sakin sokaklarıyla gerçek bir huzur mekânı burası. Uzun ve kasvetli kışın ardından çok özlediğimiz erken bahara “merhaba” diyerek, Ege’nin güzelliklerinin tadını doyasıya çıkarabilmemiz için…
Saat 10:30’da Sabiha Gökçen Havalimanı’nda iç hatlar gidiş terminalinde buluşuyoruz. Check-in işlemlerimizin ardından Pegasus Hava Yolları’nın PC 2288 sefer sayılı uçuşu ile 12:00’de Dalaman Havalimanı’na hareket ediyoruz. Saat 13:20’de varışımızın ardından gezi aracımız ile buluşuyor Dalyan’a hareket ediyoruz. Dalyan’da Kaunos Kral Mezarları’nı göreceğimiz tekne gezimizi yapıyoruz. İztuzu Plajı’nı da keşfetmemizin ardından Datça’ya doğru hareket ediyor otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeğimizi Datça’da yerel bir restoranda keyifle aldıktan sonra tekrar otelimize dönüyoruz. Konaklama Datça Sapphire Hotel’de gerçekleşecektir. www.datcasapphirehotel.com
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından aracımız ile hareket ediyoruz. Güzergâhımızda Hayıtbükü ve Palamutbükü’nü görüyor, fotoğraflama imkânı buluyoruz. Turumuza Knidos Antik Kenti’ni ziyaret ederek devam ediyoruz. İngiliz Arkeolog Charles Newton, 1858 yılında Knidos'ta kazı yaparken günlüğüne şunları yazmış: “Halikarnassos'un gurur duyacağı bir anıt mezarı, mozolesi; Rodos'un bronzdan dökülmüş anıtsal bir heykeli, Helios'u varsa Knidos kentinin de aynı şekilde gurur duyabileceği bir Afrodit heykeli vardır. O heykeldir ki Bithynia (Ege bölgesinin kuzeyi) Kralı Nikomedes, karşılığında kentin bütün gelirini ortaya koymuştur. Knidos'un bütün borçların silmiştir, ama nafile…” Heykeltıraş Praksiteles'in Knidos için yaptığı çıplak Afrodit heykeli günümüzde bulunamamış olsa da kaidesi görülebiliyor. Turumuza Yakaköy’de yer alan Uluslararası Knidos Kültür Sanat Akademisi (UKKSA) ziyareti ile devam ediyoruz. Resim, heykel, seramik, cam, edebiyat günleri (şiir, dinleti, söyleşi vb.) müzik festivali ve açık hava sergisi gibi etkinlikler içeren akademide eserleri görme imkânı buluyoruz. Öğle yemeği molamızın ardından üzerine kar yağmış gibi duran görüntüsü ile açmış badem çiçeklerini görüntüleme imkânı buluyoruz. Ardından Eski Datça’ya uğruyor, Datça Evleri’ni, Can Yücel Sokağı’nı geziyoruz. Akşam yemeğini Datça’da yerel restoranda alıyoruz. www.datcasapphirehotel.com
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından otelimizden ayrılıyoruz. Reşadiye Köyü’nü görmemizin ardından Kızlan Köyü sınırında yer alan 1800’lü yıllardan kalma taş yel değirmenlerini görüyoruz. Ardından Akyaka’ya hareket ediyor ödüllü mimar Nail Çakırhan’ın imza attığı yerel dokuya özgü ahşap ev ve konakların arasında yürüyüş yapıyor ve bu güzel yapıları fotoğrafladıktan sonra hava koşullarının uygun olması durumunda Azmak Çayı üzerinde tekne turu yapıyoruz. Öğle yemeğimizi aldıktan sonra aracımıza binerek Dalaman havalimanına doğru hareket ediyoruz. Pegasus Hava Yolları’nın PC 2299 sefer sayılı saat 18.55’de kalkan uçağı ile İstanbul’a uçuyoruz. 20.05’de Sabiha Gökçen Havalimanı’na varıyoruz. Bir başka hayal tadında gezimizde buluşmak üzere hoşça kalın.
Gelen kutunuza harika bilgiler gönderiyoruz