Öne Çıkan Turlar
Yazar Sevin Okyay’ın “son yıllarda keşfettiğim en güzel yer.” dediği İspanya’nın Bask Bölgesi, kültürler beşiği Akdeniz Havzası’nda kendine özgü renkleriyle ışıldayan bir pırlanta gibi… Sımsıkı sarıldığı yerel kimliği ve demir madenleri nedeniyle “Bask’ın çelik gülü” olarak adlandırılan Bilbao şehrinde başlayan yolculuğumuz, Kastilya – Leon Özerk Bölgesi’nin başkenti Burgos’ta devam ediyor. Asırlık köprüler, eski kiliseler ve zarif saraylarla bezeli bir kültür labirentini anımsatan bu tarihî şehirde, UNESCO dünya mirası Burgos Katedrali’nin görkemiyle büyüleniyoruz.
Mutluluk dağıtan pırıl pırıl bir ilkbahar sabahına uyandığımız ertesi gün, seyir keyfi yüksek yaklaşık bir buçuk saatlik yolculukla Navarra Bölgesi’nin kalbindeki Orta Çağ şehri Olite’ye ulaşıyoruz. Kentin Gotik detaylarla süslü masalsı mimarisi biçimlendiren anıtsal yapıları keşfediyoruz. Bir sonraki durağımız, dünya edebiyatının önemli isimlerinden Ernest Hemingway’e ilham vermiş festivaller şehri Pamplona oluyor. Boyunlarına kırmızı fularlar takıp, bembeyaz giyinmiş binlerce gencin yüksek enerjisinin sokaklara taştığı bu sinematografik şehir, çılgın boğa koşusuyla tanınıyor.
Bask şehirlerinde görüp yaşadığımız güzellikler, iştahımızı fazlasıyla açıyor. Artık yörenin leziz yemeklerini deneyimlemeye hazırız! Bunun için Bask Bölgesi’nin gastronomi başkenti San Sebastian’a uzanıyoruz. Yerel dilde “Donostia” olarak anılan Atlas Okyanusu kıyısındaki 200 bin nüfuslu bu küçük kent, şaşırtıcı derecede zenginlik barındırıyor. Bask ülkesinin “deniz kapısı” sayılan kentin üç yanı yemyeşil dağlarla çevrelenmiş. Şehir, ılıman iklimini okyanus kıyısında olmasına borçlu… Çünkü yaz aylarında İspanya’yı etkisi altına alan kavurucu sıcaklar, burada yerini ılık ve nemli bir havaya bırakıyor. Avrupa’nın en geniş kumsallarına ev sahipliği yapan kent, tertemiz caddeleri, nehirleri ve gurmelerin çekim merkezi lokantalarıyla dikkat çekiyor. Bask mutfağı deniz ürünlerine dayalı, ancak kırmızı ete de düşkünler…
Toplam altı gün boyunca Bask Bölgesi’nin âdeta tozunu atacağımız turumuz, Avrupa jet-setinin buluşma mekânı olmuş efsanevi tatil beldesi Biarritz’in yanı sıra; morina avcısı Baskların inanılmaz serüvenlerinin başlangıç noktası olan liman şehri St. Jean De Luz, sanat kenti Bilbao ve meşhur Guggenheim Müzesi gezileriyle çeşitlenerek “unutulmaz” hâle geliyor. Bizlere de “hayal tadında” anların tadını çıkarmak düşüyor…
İstanbul Yeni Havalimanı Dış Hatlar Terminali’nde, Antonina Turizm yetkilisiyle saat 05.00’da buluşuyoruz. Gümrük ve pasaport işlemlerinden sonra Türk Hava Yolları’nın TK 1315 sayılı seferi ile saat 07.50’de Bilbao’ya hareket ediyoruz ve 11.10’da Bilbao’ya varıyoruz. Gümrük ve pasaport işlemlerinin ardından tur aracımızla buluşuyor ve havaalanından ayrılıyoruz. Yaklaşık iki saatlik yolculuktan sonra Kastilya – Leon Özerk Bölgesi’nin başkenti Burgos’a varıyoruz. Gezimize 13. yüzyılda inşa edilmiş olan, Burgos şehrinin simgesi, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ndeki Burgos Katedrali ile başlıyoruz. Ardından kenti ikiye bölen Arlanzón Nehri kıyısında yürüyüş turu yapıyoruz. Paseo Espolón, Santa Maria Köprüsü, Santa Maria Kapısı, Plaza Mayor, Belediye Sarayı, El Cid Anıtı ve Opera Binası yürüyüş turu boyunca göreceğimiz yerler arasındadır. Turumuzun ardından otelimize giriş yapıyoruz. Akşam yemeği otelde konaklama Burgos’tadır.
Kahvaltıdan sonra hareket ediyor iki saat civarında sürecek bir yolculuktan sonra Navarra bölgesinin merkezinde, 13. yüzyıldan itibaren Navarra krallarının resmî ikametgâhı olmuş, Orta Çağ kent dokusunu koruyan, surlarla çevrili yerleşim yeri Olite’ye varıyoruz. Kentin masalsı Orta Çağ dekorunda kısa bir yürüyüş turu yapıyoruz. San Fracisco Caddesi, Plaza de los Teobaldos, Eski Saray ve 3. Carlos Meydanı göreceğimiz yerler arasındadır. Ardından 13. Yüzyılda Fransız Gotik üslubunda inşa edilmiş olan ve 14. yüzyılda Navarra Kralı 3. Carlos tarafından yeniden inşa edilircesine elden geçirilmiş Kraliyet Sarayı’nı ve 14. yüzyıla tarihlenen Santa Maria Kilisesi’ni ziyaret ediyoruz. Ziyaretlerin ardından hareket ediyor, yaklaşık bir saatlik yolculuktan sonra, ismini Romalı General Pompeius’tan alan, her sene temmuz ayında düzenlenen çılgın boğa koşusuyla bilinen, Ernest Hemingway’in “Güneş de Doğar” adlı romanında ölümsüzleştirdiği kent Pamplona’ya varıyoruz. Eski kentte yürüyüş turumuzu yapıyoruz. Plaza San Francisco, Plaza Consistorial, Belediye Sarayı, Şehir Surları, Piskoposluk Sarayı, Plaza de Toros, Heykeltıraş Rafael Huerta’nın yapıtı Boğa Koşusu Heykel Grubu, eski kentin kalbi Plaza Del Castillo göreceğimiz yerler arasındadır. Yürüyüş turu esnasında, 14. ve 15. yüzyıllarda Roman üslubunda inşa edilmiş olan, mimar Ventura Rodriguez’in başyapıtı Neo-klasik cephesiyle tanınan, kentin simge yapısı Santa Maria Katedrali’ni ziyaret ediyoruz. Gezimizin ardından Otelimize hareket ediyor, Akşam yemeği yerel bir restoranda , konaklama Pamplona’dadır.
Kahvaltının ardından, otelimizden ayrılıyor yaklaşık bir saatlik yolculuktan sonra uzunca bir süre “kralların plajı ve sayfiyesi” olarak kabul edilmiş, 20. yüzyılın başında, inşa edilen görkemli villaları, eğlence mekânları, “casino”ları ile Avrupa jet-setinin buluşma mekânı olmuş, efsanevi tatil beldesi Biarritz’e varıyoruz. Yürüyerek kenti keşfediyoruz. Fener mevkii, Avenue de l’İmpératrice, Miramar Plajı, Hôtel du Palais, Büyük Plaj, Casino, Belediye Sarayı, Bellevue Meydanı, Pazar Meydanı, Eski Hal Binası ve St.Joseph Kilisesi göreceğimiz yerler arasındadır. Gezimizin ardından hareket ediyor, kısa bir yolculuktan sonra Nivelle Nehri’nin ağzında yer alan, Fransa Bask Bölgesi’nin en önemli balıkçılık limanı, morina avcısı Baskların Amerika ve Kanada’ya kadar uzanan inanılmaz serüvenlerinin başlangıç noktası olan Sain Jean De Luz’a varıyoruz. Yürüyerek kentin tarihi ve simgesel yapılarını mekânlarını keşfediyoruz. Tarihi Liman, 14. Louis Meydanı, Belediye Sarayı, Saint-Jean-De-Luz Plajı, setler ve şehrin kalbinin attığı Gambetta Caddesi göreceğimiz yerler arasında. Gezimiz sırasında 1660 yılında Fransa Kralı 14. Louis ile İspanya Prensesi Maria Teresa’nın evlendiği 15. yüzyıla tarihlenen ve özgün mimarisiyle tanınan Vaftizci Yahya Kilisesi’ni geziyoruz. Daha sonra San Sabestian için aracımıza geçiyor ve hareket ediyoruz. Akşam yemeğimiz yerel bir restoranda , geceleme otelimzidedir.
Kahvaltının ardından, ortalama bir saatlik yolculuktan sonra Bask ülkesinin en zarif tatil beldesi, ülkenin gastronomi merkezi, Urgull ile İgeldo tepeleri arasında konumlanmış, canlı ve hareketli bir kültür ve sanat kenti San Sebastian’a varıyoruz. Eski kentin tipik sokaklarında yürüyüş turumuzu yapıyoruz. Boulevard, San Sebastian Film Festivali’nin merkezi Kongre Sarayı, Victoria Eugenia Tiyatrosu, Eski Balıkhane, Eski Hal Binası, eski kentin kalbi Plaza de Constitución (Anayasa Meydanı), Eski Belediye Binası, Casino, Ana Tiyatro, Belediye Sarayı ve Concha Plajı göreceğimiz yerler arasındadır. Yürüyüş turu sırasında, 18. yüzyılın ikinci yarısına tarihlenen Barok üsluptaki Azize Meryem Bazilikası’nı ziyaret ediyoruz. Gezilerimiz sonrası serbest zaman ile alışveriş imkanı buluyor ve günü sonlandırıyoruz. Akşam yemeği yerel bir restoranda, konaklama San Sebastian’dadır.
Kahvaltının ardından, otelimizden ayrılıyor ortalama bir buçuk saatlik yolculuktan sonra, Getxo’ya varıyoruz. Getxo Nervion nehrinin halicinde 1893 yılında hizmete girmiş dünyanın en eski çelik asma köprüsünü görüyoruz. Bu köprü UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer almaktadır. Gezimizin ardından hareket ediyor kısa bir yolculuktan sonra Bilbao’ya varıyoruz. Modern mimarinin seçkin örneklerinden, mimar Frank Gehry’nin başyapıtı Guggenheim Müzesi’ni gezeceğiz. Büyüleyici mimarisiyle kentin simge yapılarından biri olan müze, dünyanın en önemli Çağdaş Sanat koleksiyonlarından birini içinde barındırmaktadır. Ziyaretin ardından serbest zaman alıyoruz. Turumuzun ardından otelimize giriş yapıyoruz. Akşam yemeği yerel restoranda, konaklama Bilbao’dadır.
Kahvaltının ardından, gezimize devam ediyoruz. Bilbao, Nervión Nehri’nin kıyılarında kurulmuş, günümüzde İspanya Bask Bölgesi’nin ekonomik merkezi, eski kentin rafine Orta Çağ mirası yanında, sıra dışı modern mimari yapıtlarıyla öne çıkan bir kültür ve sanat kentidir. Eski kentin (Casco Viejo) sokaklarında yürüyerek keşif turu yapacağız. Santander İstasyonu, Arriaga Tiyatrosu, Plaza Nueva, Seite Calles Bölgesi, Ribera Pazaryeri göreceğimiz yerler arasındadır. Yapımı 14. yüzyılın sonlarına tarihlenen, kentin en önemli ve en görkemli yapılarından Santiago Katedralini ziyaret ediyoruz. Daha sonra kentin atardamarı Gran Via Don Diego Lopez De Haro üzerinde ve civarında yürüyüşümüze devam ediyoruz. Belediye Binası, Zubizuri Köprüsü ve Moyua Meydanı göreceğimiz yerler arasındadır. Ardından hareket ediyor kısa bir yolculuktan sonra Bilbao Havalimanı’na varıyoruz. Gümrük ve pasaport işlemlerinin ardından Türk Hava Yolları’nın TK 1318 sayılı seferi ile 17.25’de hareket ediyoruz ve saat 23.30’da Yeni Havalimanı’na varıyoruz.
Tur fiyatına, yasayla zorunlu kılınan Zorunlu Paket Tur Sorumluluk Sigortası dâhildir. Bu sigorta poliçesi 1618 Sayılı Yasanın öngördüğü şartları taşımakta olup Acente ve Havayolu şirketinin iflası halinde kullanılan bir teminattır.
Tur paketine İptal ve Seyahat Sağlık Sigortası dâhil değildir. Dileyen misafirlerimiz, söz konusu sigortayı alabilirler. İlgili sigorta poliçesini yaptırmayı düşünen misafirlerimizin, rezervasyon yapıldığı gün dâhil olmak üzere en geç 7 gün içerisinde poliçelerini kestirmeleri gerekmektedir.
Sözü edilen sigortanın bedeli bu tur için kişi başı FİYAT 115 EURO’ dır. Lütfen single farkını sorunuz. 70 yaş ve üstü misafirlerimize %100 sürprim uygulanmaktadır.
*Not: İlgili poliçeye konu olabilecek maksimum tur bedeli teminatı 6.000 EURO’dır. Poliçenin muafiyet oranı belirtilen tutarın % 15’i kadardır.