İstanbul Arkeoloji Müzesi Kültür Turları

Antonina’nın İstanbul Arkeoloji Müzesi Kültür Turları ile Osmanlı İmparatorluğu’ndan kalan mirasları uzman rehber eşliğinde tanıyın.

İstanbul Arkeoloji Müzesi; Mezopotamya’dan Rumeli’ne, Arap Yarımadası’ndan Afganistan’a kadar Osmanlı İmparatorluğu sınırlarında yaşamış olan sayısız kültürün binlerce eserine ev sahipliği yapmaktadır. İstanbul’u kültürel anlamda tanımak ve Osmanlı’dan kalan en güzel miraslarından birinde adım adım keşfetmek isterseniz İstanbul Arkeoloji Müzeleri’ni mutlaka ziyaret etmelisiniz. Antonina’nın hazırlayıp uzman rehber eşliğinde sunduğu İstanbul Arkeoloji Müzesi turlarını kaçırmayın.

Osman Hamdi Bey Kimdir?

19. yüzyılın ortalarında İstanbul’da doğan Osman Hamdi Bey, Sadrazam İbrâhim Edhem Paşa’nın oğludur. Genç yaşta hukuk okuması için Paris’e gönderildiğinde, resme ve arkeolojiye de ilgisi artmıştır. Orada aldığı çeşitli resim dersleri ve incelemelerde bulunduğu sergiler neticesinde sanat bilgisi daha da yükselmiştir.  Yurda geri döndüğünde ise Vilâyet Umûr-ı Ecnebiyye Müdürlüğü ve Beyoğlu Belediyesi Altıncı Dâire Müdürlüğü’nde memuriyetine devam etmiştir.

Osmanlı – Rus Savaşı bittikten sonra görevinden ayrılan Osman Hamdi Bey kendini tamamen sanata, arkeolojiye ve resme adamıştır. 1877’de Maarif Nezâreti’ne bağlı olarak kurulan müze komisyonunda üyelerden biri, ardından da Müze-i Hümâyun’un müdürü olmuştur. Bugünden sonra Osman Hamdi Bey’in kendisini Osmanlı’nın tarihi eserlerine adadığını ve onları dört bir yandan toplamaya gayret ettiğini söyleyebiliriz.

Osman Hamdi Bey pek çok kazıya bizzat katılarak ilk Türk Arkeoloğu unvanını almıştır. Nemrud Dağı, Myrina, Kyme ve diğer Aiolis Bölgesi Kentleri Nekropollerinde ve Lagina Hekate Tapınağı’nda ve 87-88 yıllarında Sidon’da yaptığı kazılar sonucunda başta dünyaca ünlü İskender Lahdi olmak üzere çok sayıda lahdi gün yüzüne çıkarmıştır.

Osman Hamdi Bey’i çoğunlukla ünlü tablosu Kaplumbağa Terbiyecisi ile tanıyoruz. Ancak gerek yurt içi gerekse yurt dışında müzelerde kendsinin eserleri sergileniyor. Önemli eserlerinden bazıları; Halı Satıcısı, Âbıhayat Çeşmesi, Hamam, Türbe Kapısı Önünde Kadınlar,  Şehzade Türbesinde Derviş, Yeşilcami’de Kur’an Okuma’dır.

İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde Neler Var?

Türkiye’nin ilk müzesi unvanını taşıyan İstanbul Arkeoloji Müzesi üç birimden oluşuyor: Eski Şark Eserleri Müzesi, Arkeoloji Müzesi ve Çinili Köşk Müzesi. Yapılar arasında en eskisi Çinili Köşk’tür. Çinili Köşk’te Osmanlı İmparatorluğu’na ait en eski sivil mimari eserlerini görebilirsiniz.

Eski Şark Eserleri Müzesi de esasen 1883 senesinde Osman Hamdi Bey tarafından Güzel Sanatlar Fakültesi olarak inşa ettirilmiş, sonrasında müzeye çevrilmiştir. Müzede bulunan parçalar Mısır ve Arap Yarımadası’nın İslam öncesi dönemi eserleri,  Mezopotamya ve Anadolu eserlerinden oluşmaktadır. Buraya geldiğinizde Sümer dilinde tablete yazılmış olan ilk aşk şiirini yakından inceleyebilirsiniz.

İstanbul Arkeoloji Müzesi, dünya üzerinde müze olarak yapılmış ilk binalardan olma özelliğini taşır. Müzenin görkemli bir girişi vardır. Merdivenlerin tepesindeki alınlıkta Osmanlıca olarak Asar-ı Atika Müzesi yani Eski Eserler Müzesi yazar. Hemen yazının  üzerinde ise Sultan II. Abdülhamid’e ait olan tuğra bulunur. Bu bölümde 87 – 88 yılları arasındaki Sidon Kral Nekropol Kazısı’ndan İstanbul’a İskender Lahdi, Ağlayan Kadınlar Lahdi, Tabnit Lahdi ve Likya Lahdi gibi görkemli eserler getirilmiştir. Bu eserlerin görkemine uygun şekilde sergilenebilmesi için ise onlara yakışacak şekilde göz alıcı ve heybetli müze binası dönemin ünlü mimarı Alexander Vallaury’e yaptırılmıştır. 13 Haziran 1891’den beri ziyaretçilerini kabul eden bu müzeyi mutlaka ziyaret etmenizi öneririz.

İstanbul’daysanız ya da İstanbul’u tarihi yarımadadan keşfetmek istiyorsanız Antonina’nın İstanbul Arkeoloji Müzesi kültür turları ile keşfe çıkabilirsiniz. İstanbul Arkeoloji Müzesi’ni uzman rehber anlatımlarıyla ayrıcalıklı olarak gezmek ve turlar hakkında bilgi almak için tıklayın.