Öne Çıkan Turlar
Göbeklitepe Kültür TurlarıGöbeklitepe kültür turları için bir planlama yapıyorsanız Şanlıurfa, Karahantepe, Soğmatar ve Harran’ı mutlaka Antonina ile gezmelisiniz.
“Mutlaka Gezilmesi Gereken Yerler” adında bir listeniz varsa bizden size tavsiye, Göbeklitepe ve çevresi mutlaka bu listede olsun. Dicle ve Fırat nehirleri arasındaki “Bereketli Hilal” bölgesinde yer alan bu topraklar asırlardır hem kültürel hem de coğrafi açıdan gerçek anlamda bereketi simgeliyor. Göbeklitepe ve çevresini ister münferit olarak isterseniz de bir gezgin grubuyla keşfe çıkın, döndüğünüzde çok değerli bilgiler edinmiş olacaksınız. O halde başlayalım mı?
UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde bulunan Göbeklitepe, tarihi neredeyse 12 bin yıl öncesine dayanan esrarengiz bir keşif. Avcı toplayıcı toplumun inanç dünyasına ışık tutan bu topraklar, Stonehenge’den yaklaşık 6 bin, Mısır piramitlerinden ise 7 bin yıl daha eski. “T” şeklinde olan ve yuvarlak planda yerleştirilen taşların bize anlattığı çok var. Hayvan, bitki ve insan kabartmalarını barındıran bu taşların her ne kadar tapınma amaçlı yapıldığı düşünülse de bazı hikayeleri betimlediğine de inanılıyor. Bu sebeple, Şanlıurfa’ya 18 km uzaklıkta olan Göbeklitepe her yıl hem yurt içinden hem de yurt dışından milyonlarca ziyaretçisini ağırlıyor.
Göbeklitepe keşfedilmeden önce de, özellikle de kadınlar tarafından kutsal sayılıp adaklar adanan bir bölgeydi. Asırlardır kulaktan kulağa yayılan ve aslında kaynağı tam olarak bilinmeyen bir bilgiye göre buradaki anıt ağacı / dilek ağacı kutsal kabul ediliyor. Yanı başında üç tane mezar bulunan dilek ağacına, hasta olup şifa bulmak ya da çocuğu olmayıp da hamile kalmak isteyen kadınlar dua etmek için geliyor. Kazılar sırasında doğum yapan kadına benzetilen bir figürün de bulunması bu görüşleri güçlendiriyor elbette.
Esasen Göbeklitepe’nin yüzey araştırmaları 1963 dolaylarında başlatıldı. Ancak en somut bilgiler 1986 senesinde tarlasını sürerken heykel bulan Yıldız ailesinden geldi. Buluntunun değerli olabileceğini düşünen Yıldız ailesi onu Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi’ne teslim etti. 1994’te Nevali Çori kazısında görevli olan Alman Prof. Dr. Klaus Schmidt’in dikkatini çekti. Ve 1995’e gelindiğinde Alman Arkeoloji Enstitüsü ve Şanlıurfa Müzesi’nin ortak girişimiyle Göbeklitepe’de Prof. Dr. Klaus Schmidt’in başkanlığını yaptığı kazı çalışmaları başladı. Yıllar içinde bu kazılarda Neolitik döneme ait 3 – 6 metre uzunluğunda, ağırlıkları da 40 – 60 ton civarı olan “T” biçimli ve dairesel formda dizilmiş dikili taşlar bulundu.
Göbeklitepe’yi ilgi çekici kılan sebeplerden biri de, yaklaşık 1100 sene kadar kullanıldıktan sonra üzeri taş ve topraklarla örtülerek gömülmesi, dolayısıyla kapatılarak terk edilmesidir.
Göbeklitepe seyahatinizden en yüksek verimi almak için çevresindeki kültür parçalarını da tanımanız gerekir. Bu aşamada gezilecek yerler listenize mutlaka Şanlıurfa merkezi, Karahantepe, Soğmatar ve Harran’ı da ekleyebilirsiniz. Çünkü bu coğrafyayı bir bütün olarak ele aldığınızda tarihsel gelişimini, sosyal yaşamını, damak lezzetini ve geleneklerini de tanımalısınız. Ve her şeyden önemlisi gittiğinizde sadece taş görmek değil 12 bin yıldan bugüne zaman tünelinden geçer gibi derin bir deneyim yaşamak isterseniz mutlaka alanında uzman bir arkeolog ya da sanat tarihçi ile gezmenizi öneririz.
1997 yılında keşfedilen ve kazı çalışmalarına 2019 yılında başlanan Karahantepe’de, Neolitik çağdan günümüze ulaştığı bilinen 250’den fazla dikilitaşı ile Göbeklitepe’yi tamamlar niteliktedir. Çoğunlukla insan tasvirinin olduğu buluntuları Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi’nde görebilirsiniz.
Müzeler tarihin unutulmaz hatıralarıdır. Şanlıurfa’ya geldiğinizde uğramadan geçmemeniz gereken yerler arasında; Urfa Kent Müzesi, Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi ve Haleplibahçe Mozaik Müzesi’ni örnek gösterebiliriz.
Tüm bunlara ek olarak Şanlıurfa mağara gezilerine de ev sahipliği yapmaktadır. Hz. İbrahim’in doğduğuna inanılan Mevlid-i Halil Mağarası, Pognon Mağarası, Bazda Mağaralarını da mutlaka görmelisiniz.
Harran, Şanlıurfa’ya yaklaşık 44 km uzaklıkta bulunan ve neredeyse 4 bin yıllık tarihi olan bir bölgedir. Harran kelimesinin Tevrat’ta da geçtiğini biliyor muydunuz? Hz. İbrahim’in de bir dönem Harran’da yaşadığını ve bir diğer isminin de “İbrahim’in şehri” olduğunu biliyor muydunuz? Kelime anlamının ise Akatça ve Sümercede de kervan ya da yolların kesişmesi anlamına geldiği söyleniyor. Gerçekten de Harran Anadolu ve Mezopotamya’nın kesiştiği çok güzel bir kavşakta yer alıyor.
İtalya’nın Alberobello bölgesiyle Harran kardeş kentlerdir. Alerobello’ya gittiğinizde tıpkı Harran kümbet evleri gibi koni biçiminde kireç evleri görürsünüz. Trullo denen bu konik yapılar Harran evleriyle birebir aynıdır. Kültürün yaşayan bir canlı olduğuna şaşırmamak elde değil!
Gastronomi turizmi için gelmek isterseniz Şanlıurfa bu konuda hayli cömert. Çünkü ciğer kebabı, haşhaş kebabı, patlıcan kebabı, lahmacun, çiğköfte, Urfa kebabı, şabut balığı gibi envai çeşit lezzeti ile sizi karşılayacak. Tadı damağınızdan gitmeyecek bir yemekten sonra günü tatlıyla taçlandırmak isteyebilirsiniz. Bunun için de şıllık tatlısı, billuriye ve kadayıfı denemenizi öneririz. Müthiş bir öğünü sonlandırmak için ise mis gibi bir menengiç kahvesi içebilirsiniz.
Göbeklitepe kültür turları Antonina’nın senelerdir yaptığı ve olabildiğince geliştirdiği turların başında geliyor. Çok önemli bir coğrafyada bulunduğu için de seyahat danışmanlarıyla ayrıca özeniyor ve detaylandırıyor. Keşif merakıyla gözleri ışıldayan gezginlerine Göbeklitepe’yi en iyi şekilde hissettirmek için çalışıyor.
Göbeklitepe’yi; uçak biletleri, konaklama dahil olarak ve gastronomik değeri yüksek restoranlardan hizmet alarak keşfedin. Antonina ayrıcalığı ve uzman rehberlerin anlatımları eşliğinde gezin, sorun, öğrenin.
Göbeklitepe Kültür Turları Turu Paylaş