-
Öne Çıkan Turlar
Antakya Kültür Turlarını İnceleyinAntakya kültür turları hayatınızın en lezzetli ve deneyim dolu gezilerini vadediyor. Alanında uzman sanat tarihçi, rehber ve arkeologlarla gerçekleştirdiğimiz bu turlarda Hatay Arkeoloji Müzesi’ni, Titus Tüneli’ni ve tarihi kiliseleri ziyaret edebilirsiniz.
Hatay ya da doğrudan Antakya deyince aklınıza ilk önce ne geliyor? Sıcacık, tatlı mı tatlı bir künefe mi dediniz? “Olsa da yesek” diye de geçmiştir şimdi aklınızdan. “Zaten çok da güzel yer Hatay Antakya dolayları, mutlaka görmek gerek. Ama nasıl olacak o kadar vakit yok! Nasıl planlanacak, nerelere gidilecek? Nerede konaklanacak, hangi restoranlar tercih edilecek? Çok detay var.” Haklısınız düşünülmesi gereken çok detay var. O halde hemen başlayalım!
Hatay, “Bereketli Hilal” dediğimiz çok özel bir bölgede yer alıyor. Bu da şu demek; verimli tarım arazilerinin bulunduğu bu özel coğrafya, ilk insandan beri pek çok uygarlığı ve birbirinden farklı onlarca inancı ağırlamış ve ağırlamaya devam ediyor. Hem her birinin kimliğini ayrı ayrı koruyor, hem de onları eşsiz bir mozaikte buluşturuyor. Binlerce yıldır! Yahudilik, Hristiyanlık, Müslümanlık… Sümerliler, Babiller, Asurlular… Havralar, mabedler, kiliseler, camiler… Adım atılan her yerden bir detay fırlayıp geliyor önümüze. Kültür deryası desek yanlış olmaz.
Hatay’ın en büyük ve merkez ilçesi konumunda bulunuyor Antakya. Bünyesinde barındırdığı Türk Ortodoks Katolik kiliseleri, camileri, havraları, inanç çeşitliliği ve eşsiz lezzetleriyle adeta bir kültür şöleni. Bu yüzden sadece Türkiye değil aynı zamanda dünyanın pek çok yerinden özel ziyaretçileri var. Bizim önerimiz eğer Antakya’yı her yönüyle gerçekten tanımak; tarihini, sofrasını ve günlük yaşamını bilmek istiyorsanız Antonina’nın hazırladığı Antakya kültür turları ile gezebilirsiniz. Alanında uzman ve bölgeye hakim rehber, arkeolog ve sanat tarihçileri eşliğinde yapılan turlarda, ufkunuzun geliştiğini ve hayattan aldığınız tadın ikiye katlandığını hissedeceksiniz.
Çan, ezan ve hazzan seslerinin birbirine karıştığı, tüm inanışların kardeşçe yaşadığı bu kent adım adım keşfedilmeyi bekliyor. Bu öyle bir keşif ki lezzet ve kültürü aynı çatı altında toplamalı. Asi Nehri’nin eski mahallelerinde aheste yürümeli, yorulduğunuzda Tarihi Affan Kahvesi’nde mola verip bir acı kahve içmelisiniz. Kültür duraklarının arasında Çınaraltı’nın meşhur Antakya künefesini tatmalı, acıkınca da Tugay Kasap’ın ünlü tepsi kebabından yemelisiniz. Tam da bu şekilde tüm duyularınıza hitap eden bir programla fethetmelisiniz Antakya’yı.
Hatay’ın Samandağ ilçesinde bulunan Titus Tüneli M.Ö 1. yüzyılda, dağlardan gelen sel suları ve taşkınları engellemek amacıyla yapılır esasen. Tünel inşası sırasında 1000 kadar köle ve Roma askerinin, tamamen el işçiliği ile çalıştığı ve yapımının 100 yılı aşkın sürede tamamlandığı düşünülüyor.
Koca bir dağın oyulmasıyla oluşturulan bu tünel 1.380 metre uzunluğa, 7 metre yüksekliğe ve 6 metre genişliğe sahip. UNESCO Mirası Geçici Listesi’nde bulunan bu eşsiz mühendislik eserini mutlaka ziyaret etmenizi öneririz. Tünelde yürüyüş yaptıktan sonra 1 kilometre uzakta bulunan ve kaya mezarlarının en ünlülerinden sayılan Beşikli Mağaraya da uğramalısınız. Burada, duvarlar ve motifli sütunlarla birbirinden ayrılmış ve soylular için inşa edilmiş 12 mezar yeri var.
Kapladığı 3250 m²’lik alanla dünyanın en büyük arkeoloji müzesi unvanını elinde tutan Hatay Arkeoloji Müzesi’ni mutlaka gezi listenize eklemelisiniz. Paleolitik, Neolitik, Kalkolitik, Tunç Çağı, Hitit, Helenistik, Roma, Doğu Roma, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden pek çok eserin sergilendiği bu müzede, birbirinden renkli ve irili ufaklı taşların nasıl olup da bu kadar çok şey anlattığına şaşacaksınız.
Burada sergilenen Satyr ve Hermaphroditos Mozaği, Venüs’ün Doğuşu Mozaiği, Artemis Mozaiği, Arsuz Stelleri, Tyche Heykeli, Antakya Lahdi ve Çift Aslanlı Sütun Kaidesi gibi en değerli eserlerini ve sikke örneklerini yakından inceleyebilirsiniz.
Aslında bir mağara olan Saint Piyer sonradan yapılan eklemelerle kiliseye çevrilir. Hz. İsa’nın 12 Havarisinden Aziz Petrus’un burada vaaz verdiğine ve Hristiyan kelimesinin ilk defa burada kullanıldığına inanılıyor Dahası Papa VI. Paul tarafından 1963 yılında Hac yeri olarak ilân edilen Aziz Piyer’de her 29 Haziran’da Katolik Kilisesi tarafından ayin düzenleniyor. Bu kilisenin diğer bir önemi de Ortodoks, Katolik, Protestan cemaati ayrımı olmadan çok önce var olmuş olması. Bu anlamda da yeri ayrı ve değerli. Dünyanın ilk mağara kilisesini görmek ve bin bir çeşit hisle ziyaret etmek isterseniz Aziz Piyer’in kapısı gezginlerine açık.
Antakya’ya gelip de Türkiye’nin son Ermeni köyü olarak tanınan Vakıflı’yı görmeden geçmek olmaz. Tarihinden ilham alan, kültürel ve etnik kimliğini bozmadan daha da geliştirerek bugünlere taşıyan Vakıflı yemyeşil bir köy. Buraya gelerek Surp Asdvadzadzin Kilisesi’ni ziyaret edebilir, köylüler tarafından emek emek üretilen doğal narenciye mamullerinden alabilirsiniz.
Sadece bu kadar değil; Anadolu’nun ilk camisi Habib-i Neccar, Tarihi Affan Kahvesi, Çınaraltı’nda Yusuf Usta’nın meşhur künefesi, Necmi Asfuroğlu Arkeoloji Müzesi kendisini keşfetmek için gelecek gezginlerini bekliyor.
Gastronomi dalında UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağına dâhil olan Antakya’da parmaklarınızı yememek için kendinizi zor tutarsınız. Bizden size tavsiye Hatay ve Antakya’yı gezecek olursanız lezzet ve kültür kelimelerini de yan yana düşünmenizde fayda var. Çünkü bu şehrin tarihi ve yöresel sofrası yüzyıllardır birlikte büyüyor. Şehrin sınırlarına adım attığınız anda mis gibi kokuların da size eşlik ettiğini hissediyorsunuz.
Antakya denince ilk akla gelen şey elbette künefe. Ve dendiği kadar da var. Fıstıklı, kaymaklı dondurmalı ve daha birçok çeşidiyle sunulan künefeler önceki yediklerinizden farklı olarak ağır ve yağlı değil gayet hafif ve midenizi rahatsız etmeyecek türden. Testi ve kağıt kebabı da bu şehirde mutlaka tatmanız gereken lezzetlerden elbette. Odun ateşinde pişen etler ve onlara eşlik eden ızgara sebzeler damağınızı şenlendirecek. Yemeğiniz bitince üzerine Haytalı tatlısını, gülsuyu ile servis edilen su muhallebisini tatmanızı şiddetle tavsiye ediyoruz.
Hatay ve Antakya Mezopotamyanın en nadide coğrafyasında yerini alıyor. Türk, Arap, Ermeni, cami, kilise, havra kültürü birbiriyle kenetlenmiş durumda asırlardır burada. Peki ya siz bu değerli toprakları adım adım keşfetmek, tüm hikayesine ortak olarak tanımak, özel lezzetlerini en köklü yerlerde tatmak istemez misiniz? Cevabınız evetse hayalinizdeki Hatay Antakya turunu riske atmayın. Uçak biletleri, şık konaklama ve gastronomik değeri yüksek restoran hizmetlerinin dahil olduğu bir Antakya kültür turu için Antonina’ya ulaşın. 0850 303 50 90’ı doğrudan arayabilir ya da tur hakkında detaylı bilgi için butona tıklayabilirsiniz.
Antakya Kültür Turlarını İnceleyin Turu Paylaş